BELEDİYE BAŞKANIMIZ ZİYARETİMİZE GELDİ

Batı Mah. Geziboyu Cad. No: 65’deki yeni adresimizde  hastalarımıza hizmet vermeye başladık.

Proje ve yapımının her aşamasıyla bizzat ilgilenen Belediye Başkanımız Sn. Dr Kenan ŞAHİN,  son gelişmeleri takip etmek üzere yardımcıları ve Etüd  Proje Müdürlüğü kadrosuyla kurumumuzu ziyarete geldi.

Biz de başkanımızın şahsında; görenlerin hayranlıkla izlediği projeye çok özenen, emek veren ekibine hastalarımız adına teşekkür etme imkanı bulduk.

MUHTEŞEM BİNAMIZA TAŞINDIK

Yapımı bir yıldır devam eden;  merhume hayır sahipleri  tarafından yıllar önce kamuya bağışlanan arsa üzerine; hayırsever iş adamı Sn. Öner Hekim tarafından çok erken yaşta aramızdan ayrılan evladı Ömer Hekim adına Pendik Belediyesi ile ortaklaşa  yaptırdığı binamız nihayet tamamlandı.

Pendik Belediyesi  Etüd Proje Müdürlüğü ve Öner Bey taşındıktan sonra da her aşamada desteğini esirgemedi.

Hayırlı, uğurlu olsun dileklerimizle;  yeni adresimiz:

Batı mah. Geziboyu caddesi  No: 65

Binamız her teknolojik ayrıntı düşünülerek donatılmış olduğundan; siz sevgili hastalarımıza çok daha iyi koşullarda hizmet verebileceğiz.

Emek veren herkese sonsuz minnet duygularıyla…

14 MART TIP BAYRAMI

Tıp bayramımız dolayısıyla hastalarımızdan, dostlarımızdan pek çok samimi tebrik aldık.
İlçe Kaymakamımız Sn İlhan ÜNSAL’ın da katıldığı; Belediye Başkanımız Sn Dr Kenan ŞAHİN ile ilçe Sağlık Müdürü Muhammet ÇÖMÇE’nin organize ettiği yemek daveti ile bayramımız kutlandı.
Duygu Müzik Anaokulu öğrenci ve öğretmenlerinin samimi ziyareti ise harika bir sürpriz oldu.

Dünya Tıp Sembolü olan iki yılanlı amblemin bir Türk tarafından önerildiğini ve kabul edildiğini biliyor muydunuz?

Türk Tıp Tarihinin kurucusu sayılan Prof. Dr. Süheyl Ünver,

Çankırı Darüşşifasında bir taş üzerindeki çifte yılan sembolü görür ve Türk geleneklerini de yansıtması açısından hekimliğin sembolü olarak önerir. 1937 yılında kabul edilir. Böylece dünyada ilk defa iki yılanlı tıp amblemi bizlere nasip olur.

Seneler geçer, 1956 yılında ise Dünya Tıp Cemiyeti iki yılan figürünü Dünya Tıp Birliğinin sembolü olarak da benimser.

Yılan günümüz kültüründe kendisine olumsuz anlamlar yüklenen bir hayvandır. Bir kişinin sinsiliğini, dedikoduculuğunu ya da kötülüğünü anlatmak için “yılan gibi” denir. Kötülüğün sınırı “su içene yılan bile dokunmaz” ile çiziler. Peki şifa veren tıp sembolü neden yılandır ?

Tıp kelimesi kaynağını eski Mısır şehri Teb(Tebai)’den alır. Teb ‘in totemi (geleneksel inanışa göre klanın atası) ise yılandır. Teb şehri Mısır’ın en önemli tıp merkezidir. Sanat tarihi eserlerinde yılanın tıp sembolünün ilk olarak Sümerlerde kullanıldığı görülmektedir. Bu sembol, yaşam ağacına sarılı bir dişi bir erkek yılandır. Bu sembolde sopa yaşamı, yılanlar ise gençliği temsil eder. Yunan mitolojisinde tanrı Zeus’un önce öldürüp sonra Tıp tanrısı ilan ettiği Asklepios, tıp sembolündeki asaya sarılmış yılanla bütünleşmiştir. Asklepios’a göre hekim yılan gibi olmalı, sırrını kimseye söylememeli, sabır ve sükun içinde çalışmalıdır.

İslam ülkelerindeki kıssalarda Lokman Hekim,ölümsüzlüğü keşfettiği formülünü, heycanla geçtiği köprüden düşürür. Otları, Lokman Hekim geri almadan bir yılan yer. Yılan bundan böyle yaşama gücü ve sağlığı temsil eder. Uzak doğu felsefesinde çift yılan ölüm ve yaşamın dengesini, Maya ve Aztek kültüründe beyaz renkli ve iri burunlu yılan Quatzalcoatl, şiiri, şifayı ve bilgiyi temsil eder.

Yılanlı tıp sembolüne Osmanlı’da, 1836’da II.Mahmut’un fermanında rastlamak mümkündür. Fermanda, Tıp fakültesi öğrencilerinin, yakalarına yılanlı asa işlemesi takmaları emredilir.

Yılanlı sembol, bugün tüm dünyada sağlık bilimlerini (hekimlik, diş hekimliği, eczacılık, veterinerlik) temsil eder.

 

( alıntıdır.)

Ömer Hekim Anısına Yeni Binamız

Batı mahallesi aile hekimliği olarak bina sıkıntısı nedeniyle hastalarımıza uygun koşullarda hizmet verememenin sıkıntısı içindeydik. Geçici çözümler  biz hekimlerin tıbbi donanımını hastalarımıza sunmamıza engel oluyordu. Hastalarımız bu sıkışık ortamda hizmet almaya çalışıyordu.

İmdadımıza; aramızdan amansız bir hastalık neticesi 8 Nisan 2008 ‘de ayrılan bir güzel çocuk yetişti..

Kısacık hayatına, kocaman gönlünden kopan hayırları sığdıran Ömer’in adı “Pendik Ömer Hekim Aile Sağlığı Merkezi “olarak yaşamaya devam edecek.  Kurumdan hizmet alan her yaş grubundan binlerce insanın sıkıntısına çare bulan iş adamı Hekim Holding Yönetim Kurulu Başkanı Sn Öner Hekim evladının adını hayır dualarında yaşatmak üzere, Pendik Belediye Başkanlığının büyük emek ve özen ile projelendirdiği bu güzel eseri sahiplenmiştir.. Pendik Belediye Başkanı Dr Kenan Şahin’in her aşamasında bizzat ilgilendiği görselliği ile de dikkat çeken bu bina yerel yönetim ve hayırsever iş adamı işbirliğinin en güzel örneği olacaktır.

Aile sağlığı merkezinin ekibi olarak sevgili Ömer’in adını ona yaraşır şekilde yaşatacağız.

Aramızdan bir bahar günü ayrılmıştı; yine bir bahar günü kurumumuz Ömer Hekim Aile Sağlığı Merkezi binasında hizmet vermeye başlayacak; kapısından adım atan herkesi gülen gözleriyle karşılayacak.

SPORCU SAĞLIK RAPORLARI

10370819_10206005914819342_5408994864153471995_n

Biyotinidaz Eksikliği (BE) nasıl bir hastalıktır?

12821617_746184982149779_5354461744340539695_nBiyotinidaz Eksikliği (BE) nasıl bir hastalıktır? Neden bebeğimin topuğundan kan alınıyor?

Biyotin, organizmadaki 4 karboksilaz enzimi için kofaktör olarak görev yapan önemli bir vitamindir. Biyotinidaz, vücutta biyotin döngüsü adı verilen bir reaksiyon zinciri içinde serbest biyotin oluşum basamağı için gerekli bir enzimdir.

Çekinik genle geçen kalıtsal bir hastalık olan biyotinidaz eksikliği organizmada biyotin döngüsünü bozarak metabolik asidoz, deri bulguları (parsiyel alopesi vb), işitme ve görme kaybı, konvülsiyon ve nörolojik belirtiler gibi değişik klinik ve laboratuvar bulgularının görüldüğü bir hastalık tablosuna yol açar.

Geç kalınan vakalarda koma ve ölüm ile karşılaşılabilir. Dünya ülkeleri içinde biyotinidaz eksikliğinin en sık görüldüğü ülkelerden birinin Türkiye olduğu bildirilmiştir. Her yıl 200-250 yeni vaka topluma katılmaktadır.

Biyotinidaz Eksikliğinde de erken tanı ve tedavi çok önemlidir. Tanı ve tedavide gecikme nörolojik sekeller ve ölümle sonuçlanabilir. Biyotinidaz Eksikliğinin kesin tanısı enzim aktivitesinin yokluğunun serumda gösterilmesine dayanır.

Hastalığın tedavisinde biyotin oral yolla verilir. Bulguların düzelmesi tedaviye başlama zamanıyla orantılıdır. Tedavi ile deri ve nörolojik bulgular düzelir. İşitme ve görme bozuklukları tedaviye daha dirençlidir.

Bebeğinizde olup olmadığının araştırılması için topuk kanı örneğinin alınması gerekmektedir. Mutlaka Aile Hekiminize BAŞVURUN.

“Sürücü Adayları ve Sürücülerde Aranacak Sağlık Şartları ile Muayenelerine Dair Yönetmelikte Değişiklik Yapılmasına Dair Yönetmelik”

“Sürücü Adayları ve Sürücülerde Aranacak Sağlık Şartları ile Muayenelerine Dair Yönetmelikte Değişiklik Yapılmasına Dair Yönetmelik”Resmi Gazete’de yayımlandı.

 

Buna göre, sürücü ve sürücü adaylarının muayeneleri, Sağlık Bakanlığına ve üniversitelere bağlı sağlık tesisleri, aile sağlığı merkezleri ve Sağlık Bakanlığınca ruhsatlandırılan özel sağlık kuruluşlarında görevli tabip veya uzman tabip tarafından yapılacak ve sağlık raporu düzenlenecek.

 

Tabiplerce verilen sağlık raporlarında tabibin kaşe ve imzası bulunacak. Tabiplerce verilen raporların gerçeğe uygun olmadığının tespiti halinde bu raporlar geçersiz sayılacak ve sorumlular hakkında Cumhuriyet Başsavcılığına suç duyurusunda bulunulacak. Bu tabipler bir daha sürücü adayları ve sürücüler için sağlık raporu veremeyecek.

 

Tabip tarafından, sürücü veya sürücü adayının yapılan genel muayenesinde, işitme kaybı, günlük hayatı kısıtlayan denge problemi, baş dönmesi nedeni olabilecek bir hastalık, uyku bozukluğu, malign tümör hikayesi, eklem hareketlerinde kısıtlama, ekstremite noksanlığı, kas, tendon ve bağ lezyonları, hipoglisemiye yol açabilecek ilaç kullanılan diyabet hastalığı, kalp-damar hastalığı, organ yetmezliği, santral sinir sistemi hastalıkları, periferik sinir sistemi hastalıkları, epilepsi, kas hastalıkları, ruh hastalığı (ağır akıl hastalığı, zeka geriliği, demans, kişilik bozukluğu, ağır davranış bozukluğu), alkol bağımlılığı, psikotrop madde bağımlılığı, görme değerlendirmesi yapılacak.

 

Muayene sonucunda, sürücülüğe engel hali tespit edilen veya hakkında karar verilemeyen sürücü ya da sürücü adayının muayene bulguları ve sevke neden olan uzmanlık muayenesi hariç sürücü belgesi alabileceği sağlık raporunda belirtilecek ve ilgili uzman tabiplere gönderilecek. İlgili uzman tabipler tarafından sürücü/sürücü adayının muayenesi yapılarak sağlık raporu verilecek. Bu durumda, ilk muayene sonucunu gösteren sağlık raporu ve uzman tabipler tarafından düzenlenecek sağlık raporu birlikte geçerli olacak.

 

Kişinin, adına düzenlenen rapora itirazı, raporun verildiği ilin il sağlık müdürlüğüne yapılacak. Sürücü adayı veya sürücünün sağlık şartları nedeniyle araç kullanması belirli şartlara bağlanmış ise bu şart kod numarasıyla sağlık raporuna yazılacak.

 

Sürücünün sağlık şartları ile araçta bulunması gereken özel tertibatlara ilişkin kod numaraları, sürücü ve araçlara ilişkin kod tablosuna uygun olarak sürücü belgesi ve araç tescil belgesinin ilgili bölümüne yazılacak.

 

GÖRME BOZUKLUKLARI

 

Sürücü ya da sürücü adayının motorlu bir aracı kullanmak için gerekli olan yeterli görme keskinliğine sahip olduklarından emin olunması için uygun değerlendirilme yapılacak. Kişilerin görme keskinliğinin yetersiz olduğuna veya göze ait bir hastalığa dair bir şüphe söz konusu olduğunda, uzman tabip tarafından muayene edilecek.

 

Görme derecesi snellen eşeli ile ölçülecek. Gözlük ve kontak lensle düzeltme kabul edilecek ancak sürücü araç kullanırken gözlüğünü veya lensini takmak zorunda olacak.

 

Her iki gözde santral skotom olanlar, hiçbir sınıf sürücü belgesi alamayacak. Tek gözde santral skotom olanlar monoküler (tek gözü görmeyen) sürücü belgesi alabilecek. Periferik görme alanı, yatay düzlemde her iki gözde ayrı ayrı görme alanı 120 dereceden daha az görme alanına sahip olanlar sürücü belgesi alamayacak.

 

Santral 20 dereceye kadar olan alanda küme şeklinde veya tek nokta tarzında kayıp kabul edilmeyecek. Hemianopsi ya da kadranopsi uzantısı olan santral görme alanı kayıplarından, gece körlüğü, glokom, retinopati gibi organik ve ilerleyici tabiatta olan hastalıklarda görme alanı defektlerinde normal binoküler görme alanı şartı aranacak. Binoküler homonium ya da bitemporal defektler-hemianopik ya da kadranopik defektler sürüş için güvenli kabul edilmeyecek ve bu kişiler sürücü olamayacak.

 

Gece körlüğü olanlar gün doğumunun bir saat sonrasından itibaren gün batımından bir saat öncesine kadar araç kullanabilecek. Renk körlüğü olanlar, herhangi bir koşul aranmadan sürücü olabilecekler.

 

Görme derecesi ne olursa olsun iki gözünde tam pitozisi olanlara sürücü belgesi verilmeyecek. Tek taraflı pitozisi olup pupili kapalı kişiler monoküler gibi işlem görecek. Diplopi ve paralitik şaşılığı olanlara görme dereceleri ne olursa olsun sürücü belgesi verilmeyecek.

 

Katarakt hastalığında, her bir grup için asgari standartlar mevcut olmak koşuluyla, tıbbi görüş doğrultusunda ve tıbbi kanaatte öngörülen aralıkta muayene ve kontrolleri yapılmak kaydıyla sürücü belgesi alacak.

 

Monoküler kişiler, sürücü belgesi alabilecek ancak ambulans, resmi veya ticari araç kullanamayacak.

 

İÇ HASTALIKLARI

Ağır diyabet vakalarında, kişinin araç kullanmasını olumsuz etkileyecek ölçüde kronik komplikasyonları olan insülin, oral antidiyabetik kullanmak zorunda olup sık hipoglisemiler nedeniyle kan şekeri regulasyonu sağlanamayan labil kan şekerine sahip olanlara, kalıcı hipoglisemi duyarsızlığı olanlara ve durumu sağlık raporuyla tespit edilenlere sürücü belgesi verilmeyecek.

 

Diyabet tanısı konmuş kişiler ilk muayenede ve kontrollerde diyabetli olduklarını bildirmekle yükümlü olacak.

 

Anjinal yakınması olanlara, akut koroner sendrom tanısı almış olanlara ve koroner arter bypass cerrahisi uygulanan sürücü adaylarına gerekli medikal tedavi ve invaziv girişimleri tamamlandıktan 6 hafta sonra yapılacak olan uzman tabip kanaatine göre sürücü belgesi verilecek.

 

Kalp atım sayısı çok düşük, atrioventriküler bloklu ve hasta sinüs sendromu olanlardan kalıcı kalp pili takılmamış olanlar, kardiyoloji uzmanı kanaatine göre sürücü belgesi alacak.

 

Kardiyoverter defibrilatör implantasyonu yapılmış olan sürücü ve sürücü adayları ile kalp yetersizliği ve kapak hastalığı tanısı konan ve ağır semptomatik sürücü adaylarına kardiyoloji uzmanı kanaatine göre sürücü belgesi verilecek.

 

ORGAN YETMEZLİĞİ

 

Hayati önemi haiz organlarında dekompanse yetmezliği olanlara sürücü belgesi verilmeyecek. Büyük organ nakli geçirmiş olanlara veya kronik böbrek yetmezliği olup diyaliz tedavisi görenlere, ilgili uzmanın görüşü alınmak suretiyle sürücü belgesi verilecek.

 

En az bir kulakta işitme cihazsız veya cihazlı saf ses ortalaması 35 dB veya daha iyi ise yeterli kabul edilecek. Bu kriteri işitme cihazı ile  sağlayanların sağlık raporlarında işitme cihazı kullanma kodu belirtilecek. İşitsel implant kullanan sürücü adaylarına da bu bendde belirtilen şartları sağlamaları halinde birinci grup sürücü belgesi sınıfları verilebilecek.

 

Tedavi edilemeyen veya kontrol edilemeyen baş dönmesi rahatsızlığı olan kişilere sürücü belgesi verilmeyecek. Ağır derecede apnesi olanlar veya orta derecede apne ile birlikte gündüz uyuklama hali tespit edilenler tedavi görmeden sürücü belgesi alamayacak. Uyku apnesinin tespitinde, vücut kitle endeksi 33 ve üzerinde olan kişilerden şikayetine bakılmaksızın tüm gece polisomnografi testi istenecek.

 

Malign (Kötü huylu) tümör ve santral sinir sistemi metastazı olanlar ile malign hastalığın kontrol dışına çıkması nedeniyle genel durum bozukluğu ve düşkünlüğü olan kişilere sürücü belgesi verilmeyecek.

 

Kişinin baş ve boynunu arkaya döndürmesini ve bakmasını yüzde 50’den fazla engelleyen boyun vertebra ve boyun bölgesi hastalıklarında sürücü belgesi verilmeyecek. Lumbal vertebra eğilme ve dönme hareketlerini yüzde 75’den fazla engelleyen durumlarda da sürücü belgesi alınamayacak. Her iki omuz veya dirsek artrodezinde veya fonksiyonel olmayan ankilozlarında sürücü belgesi verilmeyecek.

 

Ruh sağlığı hastalıklarından, ister doğumsal isterse hastalığa, travma veya beyin sinir ameliyatına bağlı oluşmuş ağır akıl hastalığı olanlar, zeka geriliği olanlar, demans veya yaşlılığa bağlı davranış bozukluğu olanlar, muhakeme, davranış ve uyumu belirgin ölçüde bozacak düzeyde kişilik bozukluğu, dürtü kontrol bozukluğu ve ağır davranış bozukluğu olanlar ruh sağlığı ve hastalıkları uzmanı tarafından değerlendirilecek.

 

Yönetmelikte sürücü belgesi verilemeyecek durumlar şöyle sıralandı:

 

ZEKA GERİLİĞİ (IQ DÜZEYİ 79 VE ALTI)

 

– Bunama

 

– Dikkat bilinci, duygu ve heyecanı düşünceyi bozan sürekli bir hastalığın ya da ilaç kullanımının olması

 

– Alkol bağımlılığı olanlar veya alkollü araç kullanmaktan vazgeçmeyenler

 

– Uyuşturucu veya uyarıcı maddelere bağımlı olanlar veya bağımlı olmasa da düzenli olarak kullananlar.

 

Santral sinir sistemi ile ilgili doğuştan veya sonradan geçirilmiş veya cerrahi girişime bağlı hastalıklarla ortaya çıkan uzuvların parezi ve paralizileri (duyusal, motor, koordinasyon ve denge açısından), araç kullanmasını ve trafik güvenliğini engelleyecek şekilde olanlara da sürücü belgesi verilmeyecek.

 

Yönetmelik değişikliği, 1 Ocak 2016’dan itibaren yürürlüğe girecek. (AA)

 

YAĞ ve ŞEKER

172110Eğer hayvan merada {5499620f3fbd7e92010b6494cc6608e8aeae1f78e132225031bc9fe180ffa746}100 yeşillikle besleniyorsa, asla başka yabancı gıda almıyorsa, o tereyağı dünyanın en iyi yağıdır. Zeytinyağından da iyidir. Ama marketten satın aldığınız tereyağı ahırda beslenen, pancar küspesi, mısır silajı veya başka tahıllarla beslenen hayvanların yağıdır…

Sizin sağlığınızı korumak için ne yediğinize bakmanız lazım. İşte temel hatalardan biri yağ seçimi.

Biz ayçiçek yağı, mısırözü yağı, margarin veya endüstriyel tereyağı yediğimiz sürece

hasta olmaya mahkumuz.

ZEYTİN YAĞI, TEREYAĞI

Elimizde iki tane yağ var şu anda. Bir, zeytinyağı; iki, {5499620f3fbd7e92010b6494cc6608e8aeae1f78e132225031bc9fe180ffa746}100 mera sütünden yapılmış tereyağı. Peki fındık yağını nereye sokacağız? Bu liste içinde bakın fındık yağının yağ asit içeriği, yani temel yağ bileşimi zeytinyağına çok yakındır. Hasta edici bir yağ değildir. Ama zeytini sıkıyorsun, yağını elde ediyorsun. Fındığı eziyorsun, püre haline getiriyorsun, 80 dereceye ısıtıyorsun, eter katıyorsan, yağını öyle elde ediyorsun. Hangisi tercih edilir? Zeytinyağı tabii ki. Yani fındık yağını eve sokmanın bir alemi yok. Ha zeytinyağının tadına hiç tahammül edemiyorsan o zaman rafine zeytinyağı kullanabilirsin. O da işte fındık yağıyla aynı yöntemle elde edilir. Yani piyasa değeri olmayan, çok koyu, kokulu zeytin yağlar fabrikaya gönderilir. Onlar da 70-80 dereceye ısıtılır; sonra da eter katılır; yağ elde edilir. İlk etapta rafine zeytin yağı elde edilir. Hiç kokusu yoktur, hiç tadı yoktur. Eğer bu rafine zeytin yağına, {5499620f3fbd7e92010b6494cc6608e8aeae1f78e132225031bc9fe180ffa746}5 oranında sızma zeytin yağı katarsanız, o zaman riviera tipi zeytinyağı elde etmiş olursunuz. Hani marketlerde görüyorsunuz ya, o fabrika eseri bir yağdır; ayçiçekle filan karışmış değildir. Saf zeytinyağıdır. Ama neden yoksundur biliyor musunuz? Sızma Zeytinyağında var olan antioksidanlardan yoksundur. Çünkü oksitlenme, yani paslanma bütün bizim hastalıkların temelindeki ana unsurdur.

Nasıl açık havada bırakırsan demiri yağmurda paslanır,ama biz ne yaparız, antipas diye bir boya süreriz paslanmasın diye.

Vücudumuzun da antipasları vardır. Bunlara biz antioksidan diyoruz.

Antioksidanları ağırlıklı olarak sebze-meyvelerden elde ediyoruz. Zeytinyağı antioksidanlardan çok zengindir ve kalp hastalıklarına karşı koruyuculuğu önemli oranda antioksidanlardan dolayı kaynaklanmaktadır. Ama biz onu ısıttığımız zaman, rafine zeytinyağı elde ettiğimiz zaman, bu unsurları geniş ölçüde kaybediyor. O yüzden mümkün mertebe sızma zeytinyağı kullanmalıyız ve çocuklarımıza da bu tadı alıştırmamız lazım.

 

İkinci temel hatamıza geçmeden birincisi olan yağ seçimini özetlersek, daha Evliya Çelebi’nin seyahatnamesinin Trabzon bölümünde, hamsinin zeytinyağı ile kızartıldığının tarifi vardır. Sen 500 sene önce bu topraklarda bunu biliyordun. Ama biz, dış etkilerle doğruyu unutturulduk ve yanlışlara sürüklendik. İşte o yanlışlıklar bizi hastalıklara sürüklüyor. Zaten dünyada bir tek Akdeniz yöresinde yetişiyor. Şimdi Arjantin’de, Çin’de zeytin ağacı yetiştirilmeye çalışılıyor. Biz toprağındayız. 5.000 yıldır bu topraklarda zeytinyağı kullanılıyor. Ne olur biraz özümüze geri dönelim.

 

TOZ ŞEKER

İkinci büyük hata şeker. Hayatımızda şeker, insanlık tarihi itibarıyla bakarsanız çok yeni bir olgu.

Peki şeker bir besin maddesi midir? Değildir.

Çünkü besin maddesini nasıl tanımlıyoruz? İnsanın bedensel ve ruhsal işlevlerini ve çoğalmak için, yani neslini sürdürmek için gerekli maddelere biz besin maddeleri diyoruz. Şeker, insanın herhangi bir işlevini yerine getirmek için gerekli mi?

Evet. Beyin glikozla çalışıyor.

Omurilik hücreleri glikozla çalışıyor.

Eritrosit dediğimiz alyuvarlar glikozla çalışıyor.

Enerji kaynağı olarak glikozu kullanıyor.

Peki dışarıdan şeker alıp da daha akıllı olan bir insan gördünüz mü?

Hani beyin glikozla çalışıyor ya, şeker yediği için daha akıllı olan bir insan gördünüz mü? Veya sperm, enerji kaynağı olarak früktozu kullanıyor. Meyve yiyip de daha müthiş erkek olanı gördünüz mü? Çünkü; insanın gereksinimi olan glikozu da früktozu da vücut kendisi üretiyor.

Dışarıdan asla alınmasına gerek yok. Dolayısıyla biz şeker yediğimiz zaman tamamen sadece damak zevkimiz için yiyoruz. Asla hiçbir bedensel ihtiyacımız yok.

O yüzden şekere boş kalori denir. Yani gereksiz yere aldığımız kalori. E bugün bakın şimdi son bir hafta içinde yediklerinize, ne kadar boş kalori aldınız? Çok… Niye?… Hasta olmak için, Sadece hasta olmanıza katkıda bulundu. Bir de son zamanlarda pancardan elde edilen şeker de bir yana bırakıldı; daha ucuz olsun diye mısırdan elde edilen şeker kullanılmaya başlandı. Fruktozdan zengin mısır şurubu. Ne yazık ki, bizim gıda tüzüğümüzde farklı şekerlerin farklı adlandırılması zorunluluğu yok. Şeker şekerdir mantığıyla ister nişasta bazlı şeker yani mısır nişastasından elde edilmiş şeker olsun ister pancar şekeri ister … şekeri olsun hepsinin üstünde şeker yazılması yeterli.

Halbuki mısırdan elde edilen fruktozdan zengin mısır şurubu, aynı miktar kaloride bile olsa normal şekere göre {5499620f3fbd7e92010b6494cc6608e8aeae1f78e132225031bc9fe180ffa746} 46 daha şişmanlatıcı. Özellikle karın bölgesi yağlanmasına yol açıyor. Bu bilimsel olarak kanıtlandı.

Dünyanın en saygın üniversitelerinden biri, Amerika’da bir teknik üniversitenin bir öğretim üyesinin sözünü ödünç alarak size söylemek istiyorum “Yaşadığımız çağ, akademik kapitalizm.” Yani sermaye sahiplerinin akademisyenleri satın alması sonucu, toplumla paylaşmak istediklerini akademisyenlere söylettirdikleri çağdayız.. Yani satılmış insanların çağı. Satılmış bilim insanlarının çağındayız.

 

KARACİĞER YAĞLANMASI

 

Üçüncüsü ise karaciğer yağlanması. Ama ne tür bir yağlanma? Alkolizm dışı bir yağlanma. O yüzden biz buna alkol dışı karaciğer yağlanması deniyor. Ve alkol dışı karaciğer yağlanması, özel tipli bir siroza neden oluyor. Atatürk’ün öldüğü siroz hastalığı var ya. Özel bir tipte siroz hastalığı, kriptojenik siroz deniyor buna. Amerika’da son otuz yıl içinde üç kat artan karaciğer kanserinin de kriptojenik siroz sonucu olduğu belirtiliyor. Yani sonuçta Amerika’da son 30 yılda üç kattan fazla görülen karaciğer kanserinin sebebi mısır şurubudur. Bu, bu kadar açıkken bizim bakanlığımız dün yaptığı açıklamada hiçbir bilimsel kanıt sunulamamıştır diyor. Benim 110 tane bilimsel yayın kullanarak yazdığım, on yedi sayfalık raporu da çiğneyerek bunu yapmış. 17 sayfalık rapor gönderdim onlara. 110 tane de literatür ekledim. Ama neoliberalizmdeki iktidarlar sermayenin iktidarıdır; vatandaşın iktidarı değildir. Yurttaşın iktidarı değildir…

Ne olur çocuklarınızı mısır şurubundan uzak tutun. Hem şekerden uzak tutun ama özellikle de yani gofret, bisküvi kek dışardan alacağına az şekerli bir keki evde kendin yap. Yani ambalajlı bir ürün sunmayın çocuklarınıza.

MISIR ŞURUBU

Bugün gıda sanayisinde sadece ve sadece aksi belirtilmediği takdirde mısır şurubu kullanılıyor. Dondurmalarda o kullanılıyor, hazır aldığınız baklavanın şerbeti bile mısır şurubundan.

Çocuklarınıza illa tatlı bir şey yedirecekseniz, ne olur evde kendiniz yapın ve olabildiğince az şekerli yapın. Çünkü total olarak da şeker zararlı zaten, yani; insanın zarar görmeden günde tüketebileceği şeker miktarı 30 gram dolayındadır. 30 gram, 8 kesme şekeri yapar.

Ama bu şekerin içinde ne yazık ki meyve de var, bal da var, yani siz kahvaltıda bir tatlı kaşığı bal yediyseniz, hakkınız 7 ye düştü. Bu hakkınızı ağırlıklı olarak meyve olarak değerlendirin. Eğer bugün hiç şeker yememişseniz, bal dahi yememişseniz, çayınıza hiç şeker koymamışsanız, başka hiçbir şeker kaynağı da yoksa, 8 kesme şekerin karşılığı 300 gram portakal veya 300 gram elma veya 400 gram kiraz veya vişne veya 100 gram kadar muz, incir veya üzüm yiyebilirsiniz. Ama sadece 100 gram. Yani mandalina zamanı koy hanım önüme bir kilo mandalinayı ben bunu yiyeyim bu sağlıklı değil. Siz sınırsızca sebze yiyebilirsiniz ama meyve sınırlı yemeniz lazım. Meyvenin fazlası da şişmanlatır. Ve zararlıdır, karaciğer yağlanması yapar….. Yani meyve tek başına bile hem karaciğer yağlanması, hem karın tipi şişmanlık yapabilir. Karın tipi şişmanlığın çok özel bir yeri vardır. Bağırsak çevresindeki iç organların çevresindeki yağlar hormonal etkin yağlardır ve bu hormonal etkin yağlar ne yazık ki kanser oluşumunda da, kalp-damar hastalığı oluşumunda da etkindir. O yüzden eşit bir şişmanlık, yani kollar bacaklar her taraf eşit ama karın büyümemiş. Bu şişmanlığa çok itirazım

 

KARNIMIZ İNECEK

karın tipi şişmanlık ;eşittir şeker hastalığı,; eşittir kalp hastalığı ;eşittir kanser.

O yüzden göbekler inecek. Göbekler inmediği sürece sağlıklı olma şansımız yok. Göbekleri indirmek içinde şekerden uzak duracağız. Çünkü en çok karın tipi şişmanlık yapan früktozdur. Bizim yediğimiz pancar şekerinin de yarısı früktozdur. Yediğimiz meyvenin şekerinin de yarısı früktozdur. Biz früktozu azaltmak zorundayız. Karın tipi şişmanlığı, dolayısıyla kalp hastalığı, kanser, inme gibi hastalıklardan kurtulmak istiyorsak karnımız inecek.

– Esmer şeker hakkında ne düşünüyorsunuz?

– Bakın bütün şekerler esmerdir. Üretim aşamasında karamelize olur. O yüzden esmerdir ama yıkandıkça üzerindeki karamel atılır, rafine edildikçe beyazlaşır. Yani senin dediğin esmer şeker, yediğin beyaz şekerin üretimdeki bir önceki aşamasıdır. Sadece ticari bir tuzak. Daha yüksek fiyata satabilmek için ticari bir tuzak……

Şimdi karaciğer yağlanmasının önemli bir bölümü selim seyredebilir. Yani her hangi bir sorun yaratmadan da insan ömrünü bununla sürdürebilir. Ama bir bölümü yine hatalı beslenmenin devam etmesi koşuluyla, yağlı karaciğer iltihabına dönüşebilir. Alkol dışı yağlı karaciğer iltihaplanmasıdır bu hastalığın adı. Ciddi karaciğer yetersizliği, siroz karaciğer kanseri aşamasıdır. Bazen yağlı karaciğer iltihabı olmadan da sadece yağlı karaciğer aşamasında da bazı hastalıklar çıkabilir ama yağlı karaciğeriniz varsa iki yol var sizin önünüzde; biri nispeten hayatınızı idame edeceğiniz bir yol öbürü de ölümdür. O yüzden ne yapıp yapıp karaciğer yağlanmasını tedavi ettirmelisiniz. Bunun da temelinde şekeri tümüyle sıfırlamanız geliyor. Ancak iki yıl gibi bir süre içinde toparlayabilirsiniz……

 

Şeker kesmeyi dile getirdiğimiz zaman mkaraciğer yağlanması açısından, o zaman nişastayı da kesmemiz lazım. Çünkü nişasta, daha ağzımızda çiğnendiğinde tükürükle glikoza dönüşür. Şekerdir; yani nişasta da şekerdir.

Kolesterolün karaciğer yağlanmasıyla bir ilgisi var mı?

– Kolesterol olmazsa hayat olmaz. Bütün hormonlarımızın ham maddesi kolesteroldür. O yüzden zaten anne sütünde kolesterol çok yüksektir. Çocuğun hormonlarının üretilmesi için başlangıçta anneden aldığı kolesterole ihtiyacı vardır.

Kolesterol masum bir maddedir. Ama oksitlenirse oksikolesterole dönüşür ve damar sertliği yapar.

Peki oksitleyen ne?  Şeker!

Kolestrol :Yedikten sonra şeker trigliseride dönüşür. Yağdır o ve o trigliseritten kolesterolü oksitleyerek damar sertliği yapar bir.

İki; ayçiçeği yağı, mısır özü yağı veya margarinden elde edilen trans yağ asitleri kolesterolü oksitler ve böylece damar sertliği oluşur.

Üç, yapay yemle beslenen hayvanların sütünde de iç yağı vardır. Damar sertliği yapıcı doymuş yağ asitleri vardır, bunlar kolesterolü oksitler ve hasta eder bizleri. Şimdi hayvanın merada otlarsa ayçiçeği yağı mısırözü yağı margarin kullanmazsan şekeri de azaltırsan senin damar sertliği olma şansın kalmıyor. Kolesterolün ne olursa olsun. Ama bu bilgi kolesterol ilacı üreten Amerikan şirketlerinin işine gelmiyor.

yılda sadece kolesterol ilacı satımından 50 milyar dolar elde ediyorlar.

 

İLAÇ O yüzden de Amerikan tıbbı bize ne emrediyor? Kolesterol ilacı ver diyor. Bakın gazetelere yansıyan bir gerçek var. Nasıl bizim Sağlık Bakanlığımız bir bilimsel kurul kurdu, Amerika’da da böyle bir bilimsel kurul kuruldu ve “Normal kolesterol düzeyi kaçtır?” sorusuna bilim kurulu yanıt versin istendi. Ve de normalin çok altı bir değer, 200 mü kabul ediliyor normal,150 gibi bir değer ileri sürdüler. Sonradan ortaya çıktı ki bilim kurulunda yer alan 9 öğretim üyesinin dokuzu da ilaç şirketlerinden rüşvet almışlar.

 

– Hocam kızartmalarda ne tip yağ kullanmak gerekir?

– Kesinlikle zeytinyağı, kesinlikle.

– Peki, zeytinyağının yanma derecesi ayçiçeği yağından yüksek midir?

– 240 derece, ayçiçeği yağından çok daha yüksektir. Tava ısısı normal şartlarda 180 dereceyi çok az aşar. O yüzden rahatlıkla zeytinyağını kullanabilirsiniz ama dumanlaşma derecesi diye teknik jargonda adlandırılır sızma zeytinyağını kullandığınız zaman çok daha düşük derecelerde dumanlanma görürsünüz. O su buharıdır. Su buharıdır ve içindeki bazı organik maddeler yanar, koku maddeleri tat maddeleri yanar. O yüzden o, yağın yandığı anlamında değildir. Ne olur yanılmayın. Yağ yanmıyor. İçindeki bazı koku, renk maddeleri yanıyor. 240 dereceye kadar dayanan bir yağdır……

 

ŞİŞE SU

 

Bir dinleyicinin elindeki pet şişeden su içtiğini gören hoca,

– Şimdi içtiğiniz su ile neler elde ettiğinizi de gözden geçirelim ve bu günkü toplantıyı kapatalım.

 

O polietilen tereftalat maddesinden üretilmiş

yani pet şişenin içindeki stalatlar

suyun içine karışmış bulunuyor.

Ayrıca o plastiği yumuşatmak için

antimon denen bir ağır metal kullanılmıştır

o da suyun içine karışıyor

dolayısıyla siz hem stalat,

hem de antimon içmiş oldunuz şu anda.

 

Peki, ne yapar bunlar size? Bunlar hormon bozucular diye geçer. Sizin vücudunuzda bir takım hormonal bozukluklar yaratır. Bu hormonal bozuklukların bir bölümü, örnek, östrojen etkisini göstererek 5 yaşında çocukların adet görmesine sebep olur. İki buçuk yaşında bir çocuk getirdiler Lüleburgaz’dan adet görüyor. İki buçuk yaşında. Hamile bir kadın östrojen etki gösteren bir hormonal bozucuyu aldığı zaman, o madde özellikle bu 19 litrelik su bidonlarında onlar polikarbon denen bir plastiktir ve ham madde olarak Bisfenol-A denen bir maddeden üretilir. Bisfenol-A’nın meme kanseri yaptığı 1930 yılından beri bilindiği halde ve 130 tane bilimsel yayın olduğu halde bunun hakkında hala biz o bidonlardan su içmeye mahkum bırakılıyoruz. Bisfenol-A hamile bir kadının karnındaki çocuğun beynindeki cinsiyet ayrım merkezine gittiğinde çocuğun homoseksüel olma olasılığı çok yükseliyor. Meme kanseri riski çok yükseliyor erkekse prostat kanseri riski normal bunla temas etmemiş insana göre 3 kat artıyor.

Yani musluk suyu için Allah aşkına.

– Arıtıcılar hocam?

– Paranız varsa arıtıcı kullanın. Ama paranız yok arıtıcı alamıyorsunuz, musluk suyu için.

Musluk suyu İstanbul’da kullandığınız plastik şişedeki su hangisi olursa olsun 100 kat iyidir.

İSKİ’nın her ay İstanbul’daki bütün su havzalarının sağlık raporları internette yayınlanıyor. Biz geçen sene NTV’de bir su programı yapmıştık ve NTV Yıldız Teknik Üniversitesinde piyasadan topladığı suları bakteriyolojik incelemeye gönderdi. Hepsinde mikrop çıktı. Hepsinde istisnasız. Yani siz sağlıklı olsun, temiz olsun çocuğum mikropsuz su içsin diye mikroplu suyu paranızla içiyorsunuz. Bıraktım vazgeçtim mikroptan, kanser yapıyor. Almanya’da geçen sene ocak ayında Avrupa birliğinin gıda güvenliği merkezi vardır EFSA ocak 2010a kadar Bisfenol_A’nın sağlık sakıncası olmadığını iddia ediyordu. Ama toplum baskısıyla mayıs ayında biz bu işi araştıracağız dediler ve ekim ayında biberonlarda Bisfenol-A’nın kullanımını yasakladılar. Tamam, da biberonda yasakladın e çocuğuna Bisfenol-A’lı su bidonundan su katmıyor musun mamasını hazırlarken? Isı ve zaman etkisiyle plastiğin defalarca kullanılmasıyla Bisfenol-A’nın suya geçiş oranı çok artıyor. Şimdi su ısınmaz ki diyeceksiniz. Arizona’da yapılan bir çalışmaya göre şehirlerarası su nakli sırasında kamyon içerisindeki su 80 dereceye kadar ısındığı saptanmıştır. 80 dereceye ısınan su o plastikten ne kadar madde çözüyor biliyor musunuz? Sizi de sülalenizi de kanser etmeye yeter. Antalya’da yazın açık havada duran suyun derecesi kaç acaba? Banyo bile yapamazsın o kadar sıcak suyla. Ne olur musluk suyu kullanın. Bırakın şu plastikleri.

– Hocam bazı yiyecekleri plastik poşetlere koyup buzluğa atıyoruz, bu da sakıncalı mı?

– Şimdi bakın naylon folyo polietilen denen bir maddedir ve polietilenin bu güne kadar bir sağlık sakıncası saptanmamıştır. Daha büyük sorun yoğurt kapları. Mesela bazen çay içiyoruz köpük gibi bardaklardan veya uçağa bindiğimizde şeffaf cam gibi çıt diye kırılan plastik bardaklar var hem o polystryne hem köpük gibi olan bardaklar da polystryne onlardan stryne çayımıza geçiyor o da kanser yapıyor.

PLASTİK KAB

Şimdi plastik yoğurt kaplarında, ben anlata anlata zannediyorum bazı firmalar artık polipropilen kullanmaya başladı. Kabın altına baktığımız zaman veya yanına baktınız zaman bir üçgen göreceksiniz. Üç oktan oluşan bir üçgen. Bu geri dönüşüm işaretidir. O üçgenin içinde bir sayı yazar. 5 numara polipropilendir altında da zaten PP yazar. Yoğurt alırken artık markaya göre değil kullandığı plastiğe göre tercihinizi yapın. Ben her yoğurt almaya gittiğimde maalesef aynı firma farklı marketlere farklı plastik gönderebiliyor. Daha ucuz marketlere adi plastiklerde, lüks semtlerdeki marketlere daha kaliteli plastikte gönderiyor. Ne acı. Yani ayırım yapıyor.

– Yani hocam üçgenin içinde 5’mi yazması lazım?

– Evet polipropilen

– 1,5 litrelik su şişelerinde 1 yazıyor.

– Evet, işte o PET polietilen tereftalat, kötü, 1 numara kötü. Evde 19 litrelik bidonların altına bakın. Onda da 7 yazar. 7 diğer plastikler anlamına gelir. Diğer plastiklerin içinde 6-7 farklı plastik vardır bunlardan bir tanesi de polikarbondur onun için üçgenin altında PC kısaltması vardır.

Prof. Dr. Kenan DEMİRKOL

B12 VİTAMİNİ EKSİKLİĞİ

hbr-lnk_50bdbce63f1e2B12 vitamini eksikliği; unutkanlık, halsizlik, yorgunluk yapan çok önemli bir vitamin eksikliğidir. B12 kırmızı kan hücrelerinin oluşumuna ve merkezi sinir sisteminin sağlıklı işleyişini sürdürmesine yardımcı olur. B12 vitamini özellikle sinir hücrelerinin büyümesi ve tüm hücrelerin tamirinde ciddi derecede önemli bir rol oynamaktadır. Folik asit ile birleşince sinir hücrelerinin kılıflarının korunabilmesi ve DNA sentezi için gereklidir sinir iletilerinin kolaylaştırılmasını sağlamaktadır.

Kırmızı kan hücreleri kandaki oksijenin dokulara taşınması ile görevlidir; sayısı arttıkça daha zinde ve enerjik hissedersiniz. Eksikliğinde halsiz hissedilmesi bu sebepledir.

Diyetle alınan B12 vitamini mideden salgılanan intrensek faktör adındaki bir proteinle birleşerek bağırsaklardan emilir. Besinlerde bulunan B12 vitaminin bağırsaklardan iyi emilmesi, mide, pankreas ve bağırsakların iyi çalışmasına bağlıdır.

Bulunduğu Gıdalar: B12 vitamini hayvansal besinlerde yani kırmızı et, tavuk, hindi eti ve balıkta ve çok az oranda sütte ve yoğurtta bulunur. Bitki ve mayada bulunmaz.

 

B12 vitaminin emilmesini engelleyen ve azlığına neden olan hastalıklar şunlardır:

 

  • Midede atrofi, asit olmaması
  • Midede helikobakter pilori bakteri varlığı
  • Antibiyotik sonrası bağırsakta aşırı bakteri çoğalması
  • Uzun süre şeker hastalığı ilacı olan metformin kullanmak
  • Antiasit, H2 reseptör antagonist ve proton pompa inhibitörü denen mide ilaçları kullanmak
  • Kronik alkol kullanımı
  • Mide ameliyatı geçirenler
  • Pankreas bezinin iyi çalışmaması
  • AIDS hastalığı veya HIV pozitif kişiler

B12 yetmezliği 60 yaşın üzerinde {5499620f3fbd7e92010b6494cc6608e8aeae1f78e132225031bc9fe180ffa746}10-15 oranında görülür. Yaşlılardaki B12 vitamini eksikliği multivitamin ilaçlarla tedavi edilebilir.

b12-vitamin-eksikligi-nasil-anlasilir_646x340

B12 vitamin eksikliği genellikle, beslenme bozukluğu olan bireylerde, özensiz diyet yapan bireylerde, alkol bağımlılarında, hamile ve emziren kadınlarda, yoğun stres altında olan kişilerde, kronik rahatsızlığı olan kişilerde, doğum kontrol hapı ve östrojen takviyesi alan kadınlarda, sporcularda, beden eforu ile çalışanlarda, sıklıkla yaşlılarda ve sindirim sistemi ile ilgili operasyon geçirenlerde ya da bağırsağında aşırı derecede bakteri üreyen kişilerde görülmektedir.

B12 Eksikliği Belirtileri:

 

  • Yorgunluk
  • Halsizlik
  • Bulantı
  • Kabızlık
  • Gaz
  • İştah kaybı
  • Kilo kaybı
  • Kansızlık
  • Yürümede zorluk ve denge bozukluğu
  • Unutkanlık
  • Bunama
  • Dilde ağrı
  • Bacaklarda his kaybı ve uyuşma
  • Kulakta çınlama

Sizde bu belirtilerden biri veya birkaçı varsa B12 vitamin eksikliğiniz olabilir. Bu durumda aile hekiminize müracaat etmeniz gerekir.

 

B12 vitamini şu kişilerde ilave olarak verilmelidir:

 

  • Pernisiyöz anemi
  • Midesi ameliyatla alınanlar
  • Vejetaryenler
  • Yaşlılar
  • Gebe ve bebekler
  • Bağırsak hastalığı olanlar 50 yaşın üzerindeki kişiler.